7 Aralık 2011 Çarşamba

19 aylık bir çınar ağacıyım ben.....

ben 19 aylık genç bir çınar ağacıyım, annemin bir tanesi, çınarakisi annanelerimin kuzusuyum. Dayımın bir oğlu  adını Atlas Rüzgar koyduk, onu görünce çok gülüyorum ben abi oldum artık. Poyraz Demir, Çınar ve Atlas Rüzgar annemin üç küçük prensiyiz biz. Kendi kendime yemek yemek istiyor, oyuncaklarımı taşıyor, müzikten çok hoşlanıyorum her gün öğreniyorum... Size yeni resimlerimi gösterip ve gelişim öykümü anlatacağım gene ama uzun zamandır yazmayınca bir merhaba demek istedim

12 Ekim 2011 Çarşamba

kışa merhaba

Çok uzun zaman olmuş sizlere yazmayalı. Denize girdim, güneşlendim, bol bol öğrendim, hatta merakıma yenik düştüğüm için arı bile soktu; ama en önemlisi beni seven ailem ile mutlu bir yaz geçirdim. Artık daha çok dişim var ve onları fırçalıyorum, daha rahat yemek yiyorum. Dengemi daha rahat sağlıyor ve daha güzel yürüyorum. Büyüyor ve gelişiyorum, galiba annemi her gün tekrar tekrar şaşırtıyorum. Yeni resimler ile birlikte yeni yazılarımla sizlerin yüzünü güldüreceğim
çınar

9 Haziran 2011 Perşembe

hayatıma dokunan minik adam

Kuzum minik oğlum, hayatıma girdiğin günden beri bana ışık saçıyor mutluluk getiriyorsun. Minik bir adamsın artık isteklerin var ve bunları anlatıyorsun, beni her gün şaşırtıyorsun, yeni şeyler öğreniyor ve bunu heyecanla paylaşıyorsun. Benim yaşama sevincim, umudumsun.
Adın gibi uzun ömürlü, sağlam ve mutlu bir yaşam sür...
Heybetinden korkup gölgende serinlesinler iki ayağı üstünde duran adam gibi bir adam ol bir tanem.

8 Haziran 2011 Çarşamba

13. ayımın ortaları

13. ayın ortalarına doğru ilerliyorum. Artık daha iyi yürüyor ve dengemi daha iyi kuruyorum. İstediklerimi "ıh ıh "diyerek ya da annemin, annanelerimin elinden tutarak ve oraya doğru götürerek anlatabiliyorum. Artık 5 dişim var, yemekleri daha iyi çiğniyorum. Dışarı çıkmayı çok seviyorum. Köpekler en iyi dostlarım. Her şeyi keşfetmek istiyorum. Kısacası büyüyorum:)

5 Mayıs 2011 Perşembe

Altıncı hastalık oldum ben:(

Cumartesi sabaha karşı yükselen ateşim pazar günü 39-40 derece olunca annem ve babam beni hastaneye götürdü. Tahliller sonunda altıncı hastalık olduğumu söyledi doktorlar. Halbuki o pazar dedemin ölümü nedeni kutlayamadığımız doğum günümü kutlayacaktık ailecek ve hep birlikte kahvaltı yapacaktık. Olmadı tabi... annanem bana çok güzel bir pasta yaptırmıştı çınar yaprağı şeklinde onu da göremedim bir türlü ama olsun bu haftasonu kutlayacağız doğum günümü ve anneler günün birlikte annemin ikinci anneler günü olacak bu çok heyecanlı bende merakla bekliyorum bu doğumgünü denen şey nasıl bir şey diye:)

26 Nisan 2011 Salı

yürüyorummmmmmm

oleyyyyyyyy
Artık yürüyorum, dengemi sağlamak için iki elim havada duruyor ama yürüyorum. Bazen yoruluyorum, bazen popo üstü düşüyorum ama artık yürüyorummmmm.

21 Nisan 2011 Perşembe

Çınaraki

Canım, gözümün bebeği, hayatımın ışığı güzel oğlum. İyi ki doğdun ve İyiki beni seçtin anne olarak.
Seni çok seviyorum

Bir yaşındayım artık

Günaydın herkese uzun bir aradan sonra merhaba dedim tekrar.....
20 nisan Çarşamba günü bir yaşına bastım ben iki tane pirinç tanesi var ağzımda keyfim yerinde.. yürüyorum yavaş yavaş doğum günü kutlama resimlerim sonra gelecek önce duyurmak istedim....
Sevgiler
Çınar

28 Şubat 2011 Pazartesi

uyku filleri göz kapaklarıma oturdu:)

Bu gün uyku filleri göz kapaklarıma oturdu annem ve babam işe gittikten sonra ilk defa saat 10'a kadar uyudum. sonra gün içinde bir daha uyumadım ama her zamanki gibi enerjiktim:)
Akşam annem ve babam eve gelince onlarla oyun oynadım ve yemeğimi yedim biraz önce annem bana hikaye okurken uyluya daldım ve yatağıma yatırıldım bakalım ne kadar burada uyuyacağım:)

26 Şubat 2011 Cumartesi

İlk kar

Çınar bugün ilk karı ile tanıştı:)

Su İçmek...

Bu gün Sibel arna'yı okudum çocukların günlük su ihtiyaçlarının kilolarının 100 katı fazla cc olaması gerektiğini söylüyor. Yani Çınar 9 kilo 900 gram 900 cc su içmeli nerde... meyva suyunu da sayarsak günde 250- 300 cc zor buluyoruz...peki çocukların su içmesi nesıl arttırılmalı?

15 Şubat 2011 Salı

dişlerim

İki tane incim var çenemin alt tarafında tam ortada duruyorlar henüz yarım yarım ama olsun. Artık yemek yerken kaşığı tutuyorum onlarla:) Annem biraz daha zaman geçsin diş buğdayı yapacağız diyor. Bakalım ne seçecekmişim? Dişlerimin devamının gelmesini sabırsızlıkla bekliyorum....

11 Şubat 2011 Cuma

Bu Uykuyu Nasıl Düzenlesek?

Her akşam yatağa beraber uzanıyoruz Çınar ile konuşarak, şaçımı çekerek, beni severek yarım saat içinde uyuyor hatta yan dönüyor ve emziğini atıyor. Bunlar derin uykuya geçtiğini gösteriyor bana... sorun burada başlıyor. Ben o uyuduğu için alıp kendi beşiğine götürüyor ve yatırıyorum. İki dakika içinde uyanıyor ve oturur hale gelip onu almam için kollarını uzatıyor. Ben Çınar'ı yatağından alıp tekrar bizim yatağımıza götürüyorum ve bir dakika içinde tekrar uykuya dalıyor. Tek taraflı yatmaktan sırtım ve kolum tutuluyor bu arada devamlı ezmeyelim, düşmesin diye de tetikte uyumaya çalışıyorum. Bunu nasıl çözeceğimi bilmiyorum ve önerileri bekliyorum....

10 Şubat 2011 Perşembe

Prof.Dr.İbrahim Saraçoğlu'ndan "Kireçlenmeye karşı çınar yaprağı kürü"

Çınar'ımın faydaları:)

Prof.Dr.İbrahim Saraçoğlu'ndan reçete...

Bunun için gerekli olan malzeme 2-3 adet olgun çınar yaprağı. bu yaprakları kurutun. 1 su bardağı klorsuz suyun içerisine 1-2 çay kaşığı kurutulmuş çınar yaprağını koyun ve 1 dakika boyunca kaynatın. Ilımaya bırakın. Günde 2 defa  olmak üzere öğleden önce 1 bardak ,öğleden sonra 1 bardak  içiniz. 15 gün boyunca uygulayın ve 1 hafta gün ara verin. 15 gün tekrar aynı kürü uygulayın. Göreceksiniz kireçlenmeniz çok çabuk çözülecek.

9 Şubat 2011 Çarşamba

10 Şubat 2011

Kadınlar anne olunca hayat denen oyunda bir kademe daha atlıyor galiba, hayata, insanlara, olaylara ve en önemlisi bebek ve çocuklara başka gözle bakıyor. Galiba Tanrı kadınların içine anne olduklarında daha fazla merhamet ve sevgi üflüyor.
Ben bir çok şeyi anne olunca anladım bu en klasik ve bilindik laftır annelerin kızlarına söylediği "beni anne olunca anlaycaksın" ne kadar doğruymuş...
Çınar beni daha çok insan yaptı. Köşelerimi törpüledi dikenlerimi budadı. Oğlumla birlikte büyüyor, gelişiyor ve değişiyorum.
Sabahları onu bırakmak ve işe gelmek o kadar zor ki ama hayata alışması için de bir o kadar gerekli. Bazen büyüdüğünü kaçırdığımı düşünüyorum çünkü her dakika yeni bir şey öğreniyor. Ben ise hayretler içinde dünyaya gelen ve tamamen savunmasız olan bu insan yavrusunun kendi ayakları üstünde durma mücadelesini izliyorum...
Hayatımıza anlam katan bebeklerimize ve büyüme maceralarına...

Küçük buda

Banyo keyfimmmmm:)

İlk Tatilim



İlk tatilim önce rüzgarlı Çeşme'de sonra annanem ve dedemin ısrarı ile Ayvalık Ortunç'ta geçti. Beş aylık iken denizle tanıştım ve çok sevdim ama güneşten pek hoşlanmıyorum galiba:) Hatta ilk çapkınlığımı bile yaptım baksanıza bir yanımda mavi bebek bir yanımda melis bebek keyfim yerinde:)

doğum hikayem ile başlamak isterim.....

Çınar'ın hayatıma girmesi biraz beklenen biraz beklenmeyen bir şey oldu bir yönü ile süprizdi aslında......Ama inatçı olacağı sekiz buçuk ay dik durmayı seçmesinden belliydi...Son zamanlar biraz sıkıntılıydı ama her şeye değdi.....
Doğdugu gün 20 nisan 2010 hayatım boyunca hiç unutmayacağım bana minik bir hediye olarak geldi.... aileme daha çok sevgi, kısmet ve bereket getirdi...



Çok küçük doğdu 2kilo 600 gram ve 2 kilo 400 gram çıktık hastaneden ben tutmaya bile korkarken dokuz ay geçti işte resimlerle Çınar'ın büyüme hikayesi.....

4 Şubat 2011 Cuma

merhaba...

Çınar'ıma hamile iken gelmişti aklıma blog yapmak içinde her şeyden birazcık olsun istemiştim. Çınar doğalı dokuz ay bitecek birlikte geçirdiğimiz zamanlar o kadar değerli ki Çınar'ın yanında başka bir şey yapmak istemedim. Sizlere merhaba demek için beklemek gerekliymiş.

Çocuklar, yemekler, geziler, aile kısaca hayata dair mutlulukları paylaşmak için.....

Merhaba.....
Itır